-Bilinç ve Bilinçaltı


     Bu yazıyı bilgisayardan veya telefondan okuyun farketmez. Bulunduğunuz odayı (Yatak odanız, salon, mutfak, sınıf, lokanta, çocuk parkı, kafe veya başka küçük bir yer) bilinciniz olarak ele alın. Yaşadığınız ülke ise bilinçaltınızdır. Bilinç ile bilinçaltı arasında bu kadar devasa bir fark vardır. Bilincin ve bilinçaltının bilgi işlemesi farklıdır. Gelelim bu farklara...

   Bilinç düzeyinde yargılarsınız, karar verirsiniz (determinizme göre tam tersi), kendinizi ifade edersiniz ve hafızanız (Hem uzun hem kısa dönem) bulunur. Unuttuğunuz bilgiler bilinçaltına gider.

   Bilinçaltını toprak gibi düşünün. Unuttuğunuz bilgiler toprağa gömülür ve zamanla daha da derine iner. Bilinçaltı unutamaz. Sadece unutulanlar bilinçaltının derinliklerine doğru yol alır. Bilinçaltı yargılayamaz ve tüm duyu organlarınızdan aldığınız tüm verileri ayırt etmeksizin işler. Örnek vermek gerekirse beş metre karelik büyük bir şehir manzarasının olduğu bir tabloya tam beş saniye baktığınızı hayal edin. Orada pencereden bakan bir kadın dikkatinizi çekiyor. Bu bilincinize bilgi olarak işlenir. Ama tablonun tamamına odaklanmasanız bile tablodaki her ince ayrıntı bilinçaltınıza işlenir. Eğer tablonun bir tarafında perde arkasından bakan bir adam varsa ve bu adamı bulmak için tabloyu saatlerce incelemeniz gerekiyorsa bile bilinçaltı bu bilgiyi yakalar ve işler. Algıda seçicilik önemli rol oynar. Çünkü beyin sizin odaklandığınız pencereden bakan kadına odaklanır ve onu önemli bir bilgi olarak işler ve o bilgiyi bilinç düzeyinde tutar. Ama diğer ayrıntıları gereksiz bilgi olarak işaretleyip yoksayarak direk bilinçaltına gönderir. Eğer pencereden bakan kadını sık sık aklınıza getirmezseniz veya bu sizin için bir anlam ifade etmezse -ki niye etsin- beyin zamanla bu bilgiyi de gereksiz olarak ele alıp onu da bilinçaltınıza gönderir. Bu unutmaktır. Bugüne kadar gördüğünüz, duyduğunuz, tattığınız, kokladığınız, temas ettiğiniz her şey bilinçaltınızda var. En derin anılarınız bilinçaltınızın en derinlerinde. Bir şeyi hatırlayabiliyorsanız bu bilinçaltının derinlerinde değildir. Bilinçaltındaki bir bilgi ne kadar yüzeye yakınsa bilinçaltındaki bilgiyi bilinç düzeyine geri getirebilirsiniz. Buna "Hatırlamak" denir. 

   Son olarak bilinçaltı yargılayamaz. Etik olmayan bir mesajı okuduğunuz zaman (Mesela çocukların uyuşturucu kullanımının normal ve iyi bir şey olduğunu ifade eden bir mesaj okudunuz diyelim), bilinciniz bunu yargılayıp bunun yanlış olduğuna kanaat getirebilirken bilinçaltınız bu bilgiyi doğru olarak ele alır ve yargılayamaz. Subliminal mesajların mantığı budur. Bilince dokunmadan bilinçaltına bilgi işler ve bilinçaltı da yargılayamadığı için o bilgi bilincinize işlendiği zaman o bilgi etik veya ahlak dışı olsa bile daha ılımlı yaklaşmanıza ve/veya yozlaşmanıza olanak sağlayabilir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

-Cennet ve Cehennem arasındaki ortak nokta

-Paranormal olaylar gerçekten paranormal mi?