-Paranormal olaylar gerçekten paranormal mi?
İnsanlar ayrıntılara ilahi ve/veya doğaüstü anlamlar yüklemeye eğilimlidir. İstatistiksel olarak bir olayı incelemek yerine direk doğaüstü fenomenlerle açıklamaya çalışırlar. Bu yazıda ağlayan çocuk tablosundan örnek vereceğim.
Bu tablonun bulunduğu evlerde yangınlar çıkar ve tablo hariç her şey yanardı. Dolayısıyla bu yangınlardan bu tablo sorumlu tutuldu ve lanetli tablo olarak etiketlendi. Bu tabloya değinmeden önce ateşin davranışına ve doğasına bakalım.
Ateş üçgeni ateşi meydana getiren etmenleri temsil eder. Yakıt, oksijen ve ısı ateşi meydana getirir. Bu 3 etmen evrenin neresinde mevcut olursa olsun (su altı ve uzay dahil) ateş orada yanmaya başlar. Siz yanan bir ateşi söndürürken ateşi meydana getiren bu 3 etmenden en az bir tanesini ortadan kaldırmaya çalışırsınız. Ateş yakıta tutunur. Mesela benzini yere döküp ateşe verirseniz ateşin tutunduğu yer benzindir ve benzinin olmadığı yere ateş yayılmaz. Tabi kağıt ve ahşap gibi alternatif bir yakıt etrafta yoksa...
Şimdi tekrar gelelim tabloya. O zamanlar yangın güvenlik sistemleri yoktu. Günümüzde ocaklar otomatik ve güvenlik kilitli, tüp kullanımı azaldı, gaz kaçağı varsa algılanması için ekstra kokular eklenir. Eskiden bunlar olmadığından yangınlar daha kolay çıkıyordu. Üstelik o zamanlarda metal eşyalardan ziyade ahşap eşyalar daha yaygındı. Ahşap ateş için güzel bir yakıttır. Ama duvarlar ahşap değilse ateş asla duvara tutunamaz. Sadece duvarın yapısını bozar. Ağlayan çocuk tablosu dönemin popüler tablolarındandı ve o zamanlarda bugüne nazaran daha fazla yangın çıkıyordu. Bugün evinizde yangın çıksa bile sıradan bir tablonun yanma ihtimali düşüktür. Yangının çıktığı evlerin çoğunda ağlayan çocuk tablosuna rastlandığı için ve tablo sağlam olduğu için tabloya böyle bir anlam yüklendi. Aslında evinize bu tabloyu asarsanız yangın çıkmayacaktır. Bir tablo ateşi meydana getiren 3 etmeni bir araya getirip ateş yakamaz.
Yorumlar
Yorum Gönder